Tarih : 16 Eylül 2012 Müsabaka : Eskişehirspor-Gençlerbirliği Stad : Eskişehir Atatürk ------------------------------------------------ KANATLANIP UÇTUĞUN YERDE BAHTİYAR OL...
Eskişehirspor formasını giydiği bir dönemde, ''26'' yaşında ansızın aramızdan ayrılan futbolcumuz Ediz Bahtiyaroğlu'na son vazifemizi yerine getirmek için hazırlanan ve %100'e yakın bir başarı oranıyla uygulanan koreografi.
Daha önce Türkiye veya Dünya çapında böyle birşey yaşanıp yaşanmadığını tam olarak bilmiyoruz ama koreografi çalışmalarında boyama işlemleri esnasında futbolcularımız Hürriyet ve Serol da yer aldı.
KoreoFOTO
KoreoVideo ;
(Şu ana kadar koreografiyi bütünüyle karşıdan alabilen videolardan sadece bunu bulabildik.Eğer daha iyi görüntüleri bulup bizimle paylaşmak isterseniz : koreoeses@hotmail.com)
Tarih : 25 Nisan 2012 Müsabaka : Bursaspor-Eskişehirspor Stad : İzmir Atatürk ------------------------------------------------ MAZİYİ SAVURA SAVURA ES!!!
Ülkemizin kalburüstü tribün yapan sayılı şehir takımlarından birisi ve ezeli rakibimiz olan Bursaspor ile Türkiye Kupası yarı finalinde eşleşmiştik, hem de tarafsız sahada.
Taraftarlığı televizyon ötesine taşımış durumda olan, taraflı tarafsız herkesi heyecanlandırmaya yeten bir eşleşme olmuştu hiç kuşkusuz.
KoreoHikaye ;
Bu eşleşme sonrası maçı sahada kimin kazanacağından çok tribünlerdeki görsel şovlar, sayısal üstünlük ve hangi tribünün daha etkili olacağı konuşuluyordu.
Biz de ekip olarak bu durumun farkındaydık ve görsellik anlamında üzerimize düşeni yapmaya hazırdık.
41 yıl önce, 1970-1971 sezonunda Türkiye Kupası finalinde Bursa'da oynadığımız maçı 1-0 kaybetmemize rağmen rövanş maçında sahamızda 2-0 galip gelerek kupayı müzemize götürmüştük.
41 yıl sonra oynacak olan bu maçta efsane futbolcumuz Fethi Heper'in kaldırdığı bu kupayı taşımak konusunda hemfikirdik.
Boyaların birbirine karıştırılacağı, çok detaylı böyle bir portre şekli çalışmaya daha önce hiç girmemiş olmak bizi hiçbir zaman tedirgin etmedi.
Maç İzmir Atatürk Stadı'nda oynanacaktı ve gerek pankart gerekse koreografi olayı için oldukça devasa büyüklükteydi. Daha önce bu stadda başka takımların oynadığı maçların fotoğraflarını karıştırdığımızda normal set pankartlarının (2*15 metre gibi) stadda kaybolup gittiğini belirledik. Maç boyu önümüzde duracak olan bu pankart koreografinin de bir parçası olmalıydı ve buna uygun olarak Mustafa Ceceli'nin seslendirdiği, son günlerin popüler şarkısı ES adlı eserden ''MAZİYİ SAVURA SAVURA ES!!!'' kısmını kullanmaya karar verdik.
Koreografi için gerekli meblağ tamamen taraftarlarımız arasında toplanmıştır.
İlk olarak stadyum ölçüleri gerekliydi ve bu bilgiyi İzmirESES'ten Alper Yeşilöz vasıtasıyla elde ettik.
20 Nisan Cuma günü sipariş edilen kumaşlar 21 Nisan Cumartesi günü sabahı elimizdeydi. Toplam uzunluğu 3500 metre olan kumaşlar o gün oynanan Sivasspor maçının ardından stada girilerek elimizdeki ölçülere göre kesildi. Aynı saatlerde bir diğer ekip de Fethi Heper figürünün çizileceği büyük pankartın kumaşlarının dikilip birleştirilmesini sağladı .
22 Nisan Pazar günü toplam uzunluğu 104 metre olan set pankartının boyama işlemleri gerçekleştirildi.
23 Nisan Pazartesi akşamı 22.00 gibi başlayan devasa pankartın çizim ve boyama işlemleri ise Salı sabahı 8.00 gibi ancak bitebildi.
Koreografinin uygulamaya hazırlanmasında sıkıntı çıkmaması adına, Salı gecesi KoreoESES olarak bir otobüs İzmir'e hareket edildi.
Saat 10.30 gibi stada ulaştık, 1-1,5 saat spor bürodan polislerin arama yapıp stada girmemizi sağlamalarını bekledik.
Boydan boya asılacak set pankartı ve fon oluşturacak olan şeritlerin dizilmesi için 4 saat kadar güneş altında aralıksız çalışıldı.
Biz dayanmasına dayanıyorduk ama başımızdaki polislerin ''Daha Bursalılarla uğraşacağız, tüm zamanımızı size mi ayıralım bakın kaç saat oldu?'' laflarına söyleyecek birşey yoktu. Oyun oynamadığımızı, aralıksız çalışıldığını onlar da görüyordu, buna rağmen bunu söylemeleri ne kadar anlamlıydı ?
Tartışılır..
Hazırlıkların %85'inin bitmesiyle dışarı çıkarıldık ve kapılar tekrar açılana kadar stadın etrafında vakit geçirdik.
Kapılar açılıp içeri girdiğimizde set pankartının bazı kısımlarının rüzgar sebebiyle aşırı hasar görüp bazı kısımlarının da iplerinin koptuğunu tespit ederek hasarlı kısımları onardık.
Bize ayrılan maraton tribünü kaplayacak miktarda malzemeye sahiptik ancak taraftar yoğunluğunun olmadığı kenar kısımlarda doğacak sıkıntıları göz önüne alarak ana pankart yanındaki fon şeritlerinin 3'de 1ini kullanmaya karar verdik.
Saat 18.50'de koreografinin başlayacağını tek tek şerit başındaki arkadaşlarımıza anlatsak da bazı tezcanlı renkdaşlarımız 18.45 gibi koreografinin erken başlamasına sebep oldu.
Bu 5 dakikalık fark futbolcularımızın koreografiyi görememesine sebep olsa da, bu durum taraftar olarak kupayı alacağımıza inancımızın, takımımıza güvenimizin tam olduğunun üstünü örtemezdi.
İzmir Atatürk Stadı'na maçtan önce 1500 civarı meşale sokulmuştu. Bu meşalelerden bazıları Siyah-kırmızı şeritler arasında spontane biçimde yakılarak koreografinin görselliğine büyük katkı yaptı, çok hoş oldu. Fakat, bazı arkadaşların, yaptığımız koreografiyi ''problem?'' gibi birşey olduğunu düşünerek Fethi Heper pankartı altında meşale yakıp delmesi, İstiklal Marşı'na kadar devam etmesi gereken koreografinin futbolcularımız henüz sahaya çıkmamışken bitmesine sebep oldu.
Sonuç olarak; Maç başlamadan önce tribünde yapılan koreografiyi göremeyen futbolcular, maçın içinde de sahadaki futbolcuları göremeyen bizler olduk..
İzmir Atatürk Stadı gibi zor bir stadda bu görüntünün oluşmasında emeği geçen herkese teşekkürler..
Tarih : 11 Mart 2012 Müsabaka : Eskişehirspor-Bursaspor Stad : Eskişehir Atatürk ------------------------------------------------
Problem? (Troll Face)
Ülkemizdeki meşale yasağını protesto amacıyla yapılan ve taraftar zekasıyla asla başedilemeyeceğinin anlatıldığı koreografi.(6222 Sayılı Sporda Şiddet Yasası’ndaki, spor alanlarına yasak madde sokulması ilgili maddeler şöyle: MADDE 13-(1) Bulundurulması esasen suç oluşturan silahları spor alanlarına sokan kişi hakkında, 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun ek 1. maddesi hükümlerine göre cezaya hükmolunur. (2) Esasen bulundurulması suç oluşturmamakla beraber 12. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına giren alet veya maddeleri spor alanlarına sokan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.)
Böylesine ağır cezaların verildiği bir konudaki protestoyu en az hasarla atlatmak için de sıradışı çözümler türetildi.
Pankartın altı
Polisler sadece bakmakla yetiniyor
Yapılan büyük pankartta meşale yanacak bölümlerde açılan delikler meşaleyi yakanların tespit edilmesini engelledi.
Tarih : 2 Ekim 2011 Müsabaka : Eskişehirspor-Trabzonspor Stad : Eskişehir Atatürk ------------------------------------------------
1965-İSMİNKAZINDIKALPLERE...
Kolay değil 1.5 sene olmuştu koreografi yapmayalı. En son 8 Mart 2010 tarihinde sahamızda oynanan Galatasaray maçında SURE, WE CAN ! isimli çalışma hatırlarımızda.
Bu kadar süre içersinde böyle bir güzelliğin yapılmamasının birçok sebebi vardı elbette. Kimileri Süper Lig'e çıkıp birkaç sene kaldıktan sonra artık heyecanımızı kaybettiğimizi, kimileri ise artık bu işi yapmadığımızı düşünüyordu..
Ama yüreklerde Eskişehirspor aşkı var oldukça heyecanı kaybetmek denen şey pek de kolay olmuyordu bizler için. Sadece yer yer ortaya çıkan heyecanımızı bastırmayı başardık ve bu sayede daha heyecanlıydık.
KoreoHikaye ;
Süper Lig'in 2.haftasında oynayacağımız Sivas deplasmanına giderken ilk hafta Beşiktaş'ı yenmenin verdiği mutluluk ve takımın iyi oyunu bizleri mutlu etmiş, takım görevini yapıyor sıra bizde durumunu meydana getirmişti. Yolculuk başladığında birbirimizi adeta fişekliyorduk koreografi yapalım artık diye. Daha şehir dışına çıkmadan kafamızda bir şekil oluşmuştu..
Zemin bembeyaz yapılacak, ardından çift taraflı kartonlarla 1965 yazısı ortaya çıkacaktı. Peki ön tarafa ne yapılacaktı ? Ufacık bir beyin fırtınası ardından bir bestemizin can alıcı noktalarından olan ''İSMİN KAZINDI KALPLERE...'' monte edildi fikrimize.
Gençlerbirliği maçına yetişmesi zordu Sivas deplasmanı yorgunluğunu üzerimizden atmadan, bu yüzden Trabzonspor maçı seçildi.
Sivas'ı yendik geldik, Gençlerbirliği ile berabere kaldık daha sonra Galatasaray'a deplasmanda mağlup olunca ''Acaba?'' sorusu geldi akıllara ''Acaba yapmasak mı ?''. Fakat böyle zamanlarda bu tür şeyleri yapmanın daha önemli olduğu konusunda fikir birliğine varmak pek de zor değil..
Pazar günü maç vardı ve biz Çarşamba günü 2 gün süre vererek maddi destek çağrısında bulunduk renkdaşlarımızdan. Perşembe günü kumaş ve karton siparişleri verildi, Cuma günü saat 19.00'da pankart için gerekli kumaş topunu kargodan alırken koreografi için gerekli olan tutar tamamlanmıştı. Bu andan itibaren o görüntüyü meydana getirmek için 48 saat vardı önümüzde..
4 saat terzide kumaş dikimi, 10 saat 12'ye 33 metrelik pankartın çizilip boyanması, 8 saat 1600 adet çift taraflı kartonun zımbalanarak hazırlanması ve 5,5 saat de maçtan önceki son hazırlıklar için toplam 27,5 saatlik hummalı bir çalışma gerçekleştirildi.
Tüm bunlar 20-30 kişilik bir ekibin çalışması ile gerçekleşmişken koreografinin gerçekleşmesine yarım saat kala tribünlerin dolmayacağını sezişimiz büyük bir şaşkınlık ve üzüntü yaratsa da üzülmek için de vakit yoktu..
KoreoESES üyeleri olarak o gün orada bulunan bizler ve daha sonra bizim çabamızı görerek destek veren açık tribünün üst kısmındakilerle birlikte alt tribünde bulunan renkdaşlarımızı yukarıdaki boşlukları doldurmaya davet ettik. Bu işlem sırasında birçok renkdaşımızın umursamazlığı bizleri sinir etse de uygulamaya geçilmesine 2-3 dakika kala herşey hazırdı.
Futbolcuların sahaya çıktığı görüldüğünde başladı gösteri..
Nefer tribünü besteyi sağlam giriyor, gördüğümüz kadarıyla da istenilen şekil ortaya çıkmış gözüküyordu. İstiklal Marşı'nın ardından koreografi bitti ve ortaya çıkan görüntüyü bekledik.
İlk yüklenen fotoğraflarda 1965'teki 5'in 6 gibi gözüktüğünü fark ederek moralimiz bozulur gibi olsa da gelen tepkiler olumlu ve kimse bu durumdan bahsetmiyordu. LigTV'nin çektiği görüntülere göre 6'ya benzemiş olsa da tribünden çekilmiş olarak daha sonra yüklenen bir video uygulamanın %100'e yakın başarıyla gerçekleştiğini gösteriyordu. 5'in 6 gibi gözükmesinin sebebi, en uç kısmındaki kıvrımın 5'in iniş kısmındaki noktanın çerçevesiyle birleşmesiydi. Dikkatli bakıldığında oradaki siyah çerçevenin varlığı net olarak belli oluyordu.
En zor kısımları olan 1 9 6 5'in çerçeveli bir şekilde ortaya çıkarıldığı, geriye kalan koltukların dolu olması halinde de bembeyaz görüntünün oluşturulmasının kesinlikle mümkün olduğunu düşünerek Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen çift taraflı kartonlardan oluşan koreografiden alnımızın akıyla çıktığımıza inanıyoruz.
Sonuç olarak, her koltuğa gerekli görüntüyü ortaya çıkarmak adına kısa zamanda güzel bir çalışma ile herşeyi hazır hale getirdik ve kartonları yerleştirdik ancak o koltuklara taraftar koymak da bizlerin elinde değildi..
Tarih : 8 Mart 2010 Müsabaka : Eskişehirspor-Galatasaray Stad : Eskişehir Atatürk ------------------------------------------------
SURE,WE CAN!
KoreoHikaye ;
Galatasaray maçında yapılacak olan koreografi düşüncesi maçtan 1 hafta önce ortaya atılan bir fikir üzerine değiştirildi ve ülkemizin EURO 2016 adaylığıyla ilgili bir çalışmanın yapılmasına karar verildi.
27 Şubat Cumartesi günü yeni adliyenin oradaki üst geçitte başlayan çalışmalar,maç günü staddaki son hazırlıklarla sona erdi ve maçın başlamasına 10 dakika kala uygulanmasıyla koreografi tamamlandı.
3 Mart Çarşamba günü 30*33 metrelik pankartın çizimi ve boyanması yapılacaktı saat 12.00'da toplandık.İlk önce terziden pankart için kullanılacak olan koca kumaş topunu alarak Emek mh. kapalı pazarına ulaştık 13.00 gibi.Zemin zarar görmesin diye yapılan poşetleme işlemlerinden sonra çizim işlemlerine geçildi.Havanın kararmasıyla birlikte çizim işlemi bitmiş,boyama işlemleri başlamıştı.Bu sırada pazarın zabıtasından kötü bir haber aldık,saat 9'da mesaisinin biteceğini ve ışıkları kapayıp,kapıları kilitleyip gideceğini söyledi.Pankartın açılıp toplanması çok büyük uğraş gerektiriyordu ve gerekirse sabaha kadar kalabileceğimizi konuştuk arkadaşlarla, evlerimizden soğuğa karşı üst-baş getirttik.
Bu telaş sırasında Aşk-ı Şehir Tayfa'dan Aydın Taşkınlar gelerek zabıtayı ışıkların açık kalması konusunda ikna etti.Bundan sonrası bizlere kalmıştı.Saat 23.00-24.00 civarlarında arkadaşlarımızın yarısı evlerine gitmek zorunda kaldı,pankart hala bitmiş vaziyette değildi.5 kişi pankartı bitirmek için sabaha kadar kalmaya karar verdik,boyamaya devam ettik.Gece saat 3 gibi pankartın boyaması bitmişti.Kurusun da katlayalım,götürelim diye düşündük ancak maalesef kuruması için 2-3 saat kadar daha beklemesi gerekiyordu.Havanın çok soğuk olması ve bu saatten sonra pankartın başına birşey gelmeyeceği düşünceleri üzerine sabaha karşı 4 gibi evlerimize gittik.
4 Mart Perşembe günü kenardaki şeritlerin hazırlanması,kuruyan pankartın toplanması vs. derken akşam olduğunda herşey hazır vaziyetteydi maç gününü beklemeye koyulduk.
Maç günü koreografi materyallerinin tribüne yerleştirilmesiyle birlikte herşey hazırdı.
Kısmi aksaklıklar (Bazı şeritlerin tam açılamaması,koreografi müziğinin duyulamaması,uzun süreli açık kalamaması) olsa da mesajımızı vermiş olduk gerekli yerlere.
EURO 2016 ile ilgili olarak yaptığımız bu koreografiyi aday şehirler başta olmak üzere tüm ülkemiz adına, buna paralel olarak pankart üzerinde kendimizin, Eskişehir'in ve Eskişehirspor'un reklamını yapmadan gerçekleştirmeye özen gösterdik.
Koreografide emeği geçen herkese teşekkürler.
(Böyle bir çalışma sonrası hakkımızda doğal olarak TFF'den destek alındığı gibi iddaalar da meydana gelebilecektir, hiçbir kurum veya kuruluştan 1 kuruş maddi destek alınmadığını, yapılan tüm koreografilerin çıkardığımız KoreoESES ürünlerinden elde edilen gelirle, yani taraftarın desteğiyle yapıldığını bilmenizi isteriz.)
Tarih : 14 Şubat 2010 Müsabaka : Antalyaspor-Eskişehirspor Stad : Antalya Atatürk ------------------------------------------------
AŞK SiYAHKIRMIZI KoreoHikaye ;
23 Ocak 2010 tarihinde oynanan Eskişehirspor-Manisaspor maçı sonrası yaptığımız toplantıda bu koreografinin yapılmasına karar verildi.
Bilgisayar üzerinde kabaca nasıl bir görüntü ortaya çıkaracağımız konusunda çalışmalar yürürken bir yandan da Antaya Stadı'nın deplasman tribün ölçülerini öğrenmeye çalıştık.Bildiğiniz gibi Antalya Stadı'nda deplasman tribününde direkler mevcut.
Ölçüleri almak için stada girmek isteyen Antalya'daki renkdaşlarımıza zorluk çıkarıldığını öğrenmemiz üzerine stad müdürümüz vasıtıyla bu durumu çözdük ve Antalya'nın Kırmızı Şimşekleri stada giderek ölçüyü aldılar ve bize bildirdiler.
4 Şubat 2010 ; Pankart yapılacak olan kumaşları dikildi.
5 Şubat 2010 ; Atatürk Anadolu Meslek,Teknik ve EML Motor Atelyesi'nde Kız ve Erkek figürleri çizildi ve boyandı.
6 Şubat 2010 ; Sabah 11.00 gibi okula gidildi ancak kapıların kitli olması sebebiyle bir müddet beklenildi.Aynı gün saat 14.00'da Eskişehirspor-İBB maçı vardı.Maç öncesinde ''AŞK'' yazılı pankart boyandı maç sonrası pankartın kurumaması üzerine 1 gün sarktı çalışmaların bitişi.
7 Şubat 2010 ; Öğleden sonra okula gidilerek koreografinin tamamlayıcıları olan şeritler ayarlandı ve kuruyan ''AŞK'' pankartı toplandı.
Çalışmaların ardından karnımızı doyurmak için sınıfa girmiştik,içerde kimse yok sanarak kapıları üzerimizden kilitlemişlerdi okul görevlileri.Daha sonra sınıfın camından bir arkadaşımız çıkarak görevlilerden birisini bularak kapıyı açtırdı.Hava karanlık,ortam korku filmine müsaitti,hatta adı lazım değil baş harfi Uğur olan arkadaşımızın hareketleri de bunun göstergesiydi. :)
İlk defa bir koreografimizi 1 hafta önceden yetiştirmenin şaşkınlığı içindeydik ve çalışma olduğunda çabucak geçen süreler yerini sıkıcı bir bekleyişe bırakmıştı.
Maç günü malzemeleri stada erken sokarak koreografinin kusursuz olması adına tüm ayarlamaları yapmak için özel araçla,Antalya girişindeki bekleme noktasına takılmadan gittik.
Erken gittik gitmesine ancak bu sefer de stad görevlileri zorluk çıkarttı.Koca koca pankartları yol ortasında açtırdılar tek tek...
Neyse 2 kişi tribüne girdik ve gerekli düzenlemeleri yaptık sıra öndeki pankartları asmaya geld ancak buna da zorluk çıkardılar.
Neymiş efendim geçen hafta 15 Bin TL ceza yemişlermiş,gözlemci affetmezmiş bahaneleriyle AŞK SİYAH KIRMIZI pankartlarını asmamıza izin vermediler.
Son çözüm olarak koreografi esnasında AŞK SİYAH KIRMIZI pankartlarını elde açma fikri üzerinde duruldu ve takımların sahaya çıkmasından İstiklal Marşı bitişine kadar koreografimiz başarıyla uygulandı.
Koreografide emeği geçen herkese teşekkürü borç biliriz...
KoreoESES
KoreoFoto ;
(Fotoğraf : Kemal Taşçıoğlu-Eskişehirspor Dergisi )
Tarih : 24 Ekim 2009 Müsabaka : Eskişehirspor-Beşiktaş Stad : Eskişehir Atatürk ------------------------------------------------
Taa Uzak Yollardan Koştuk Geldik Senin Kollarına...
KoreoHikaye ;
Fikir aşaması tamamlanmış yapılacak koreografi belirlenmiş hazırlıklara başlamak kalmıştı geriye...
10 Ekim Cumartesi günü saat 15.00'da Türkiye Haritasının çizileceği büyük pankart için gereken kumaşların kesilmesiyle başladı çalışmalar.
Kumaşlar şerit halinde 1.60'a 22 metre kesilmişti ancak harita 30 parça şeritten yani 48*22 metrelik bir pankart olacaktı.
11 Ekim Pazar günü Hakan Çitil isimli renkdaşımızın evinde dikiş işlemine başlandı.12.30-22.30 saatleri arasındaki tempolu çalışma ile 30 şeritin 29 birleşme noktasında 22şer metreden toplamda 638 metre dikiş atıldı.
Kumaş küçük bir odada öylesine karışmıştı ki toplamak imkansızdı,dikiş işleminin bitmesiyle birlikte balkondan arabaya uzatıldı.
Artık pankart için altyapı sayılacak olan kumaş hazırdı ancak en büyük sorunumuz olan ''Mekan Sorunu'' karşımıza çıktı.Pankartın büyüklüğü,açık alandaki herhangi bir rüzgarda,yağmurda zaptedilmesinin zor olmasına nedendi.
Mekan için ilk olarak Atatürk Anadolu Meslek,Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi müdür sayın Sırrı Kabadayı'dan yardım istedik ve seve seve yardımcı olabileceğini dile getirdi.
Okulun yani devletin yerinde boyamanın riskleri vardı o yüzden burayı çizim için kullanmak istedik.Boyama kısmında lazım olacak mekan konusunu da bir renkdaşımız çözüme kavuşturdu Emek mh. Kapalı Pazar'ından faydalanabileceğimiz söylendi.
17 Ekim Cumartesi günü 12.30'dan-21.30'a kadar lisenin motor atelyesinde Türkiye Haritası'nın çizim işlemleri gerçekleştirildi.
18 Ekim Pazar günü sabah 10.00da başlayan haritanın boyama işlemleri ve tellerde asılacak pankartın çizim işlemi 20.30a kadar sürdü.Boyama öncesinde zeminin kirlenmesini önlemek amacıyla koyduğumuz poşetlerin kayması sonucu yere yapışan boyası kuruyan kumaş toplanmaya çalışılırken o kısımlarda ufak çaplı yırtılmalar moralleri bozdu.
19 Ekim Pazartesi günü tellerde asılı duracak olan ''Taa Uzak Yollardan Koştuk Geldik Senin Kollarına'' isimli pankartın boyama işlemleri yapıldı.Pankartın boyaması bitti kuruması beklenirken Salı günü orada kurulan pazar yerine mal indirmeye gelen bir kamyonun pankartın üzerinden geçmesi yürekleri hoplattı.Neyse ki önemli birşey yoktu.
Türkiye Haritası ve T.U.Y.K.G.S.K. pankartlarını depoya götürmek üzere araca yüklüyorduk ki bir aksilik daha meydana geldi.Arabanın bagaj anahtar kısmına takılan pankart fena halde yırtılmıştı.
22 Ekim Perşembe günü ise yırtılan yerlerin yamanması ve pankartın uç kısımlarına kuş gözleri takılma işlemi gerçekleştirildi.Yırtılan yerler hünerli renkdaşlarımızın çabasıyla çözüme kavuştu :)
23 Ekim Cuma günü sipariş edilen kartonlar teslim alınarak kesim işlemi yaptırıldıktan sonra stada götürüldü.Saat 21.00da ise hazırlıkların bitmesiyle birlikte koreografinin toplantısı geniş bir katılım ile gerçekleşti.
Ve maç günü geldi çattı....
Maçtan 7 saat önce pankartlar asılmaya başlandı.Stat kapılarının açılma saatine yakın da kartonlar yerlerine dizildi.Artık herşey açık tribündeki 10.000i aşkın taraftarımızın elindeydi.Kusursuz bir organizasyon ve kusursuz bir uygulama ile koreografi gerçekleştirildi.
KoreoFOTO
13 günlük bir maratonun ardından emeğin karşısını almak tarifsizdi.
Emeği geçen herkese Teşekküler...
KoreoTV ;(Koreografinin LigTV'ye Yansıması)
KoreoKLiP (Hazırlıktan sonuca geçen sürenin foto romanı);
Tarih : 27 Eylül 2009 Müsabaka : Galatasaray-Eskişehirspor Stad : Ali Sami Yen -----------------------------------------
HAYAT SiYAHKIRMIZI
2009-2010 sezonunun ilk deplasman koreografisini Ali Sami Yen Stadı'nda yaptık.Bu maç bir başka ilki daha beraberinde getirdi.
Türkiye'de ilk kez ev sahibi ve deplasman tribünleri aynı maçta koreografi yapmış oldu.
Galatsaray tribünleri önceki yıl kaybettikleri tribün abileri Alpaslan Dikmen için ''Her Tarafta Sen'' adlı koreografiyi,bizler ise ''Hayat Siyah Kırmızı'' adlı koreografiyi sergiledik.
Türkiye'de aynı karede iki farklı rengin koreografilerini görebilmek de güzel bir duygu oldu ;
2009-2010 Sezonu toplantısında açılış maçında izdiham olacağı ve yapılacak herhangi bir koreografide başarısız olunabileceğini düşünerek Bursa maçında bir koreografi yapılmamasını kararlaştırmıştık.
Ancak daha sonraki günler herkesin bir beklenti üzerine girmesi ve yeni transferlerin de ilk kez taraftarı önüne çıkmasıyla birlikte bu maçı boş geçmemek adına atkı boyutunda kumaşlar dağıtarak bu şekilde ESES yazısını oluşturmayı düşünüyorduk.
Ancak kapıların geç açılması ve turnikelerde görevli bulunmaması,biletlerin okunmaması,dolayısıyla stada geç girilmesi gibi durumlar olunca koreografi tam anlamıyla gerçekleştirilemedi.
Her ne kadar basit de olsa verilen maddi-manevi onca emeğin karşılığı da bu olmamalıydı.
(Not : Videoyu bilgisayarınıza indirerek daha kaliteli bir şekilde izleyebilirsiniz.)
Tarih : 26 Nisan 2009 Müsabaka : Eskişehirspor-Beşiktaş Stad : Eskişehir Atatürk
-----------------------------------------
KoreoHikaye ;
14 Şubat'taki koreodan sonra Beşiktaş maçını boş geçmeyelim şeklinde konuşmalar başladı Müjdat abiyle :) Daha sonra eskisehirspor.com aracılığıyla Koreografi tasarımları toplamaya başladık ve son 2 haftaya geldiğimizde birşeylere karar verme aşamasına gelindi.
Gelen tasarımlarda bu maça uygun olmayan ya da uygulaması ve maliyeti çok yüksek olanlar elendi.Daha sonra aklımıza Türkiye'de hiç yapılmamış birşey olan parça şeritlerle oluşturulacak birşey geldi.
Tasarım şablon olarak hazırdı ancak ortadaki blokları kaplayacak yazı konusunda tereddütler oldu ve günlerce msn'de yapılan konuşmalar sonunda ''SEVDAN BİR ATEŞ''te karar kılındı.
Daha sonra siparişler verildi.
Pazartesi günü ilk iş olarak mekan arayışına girdik.İlk olarak Ihlamurkent'te yeni hizmete giren TİLİA CİTY AVM'nin yanında bulunan büyük bir düz alan vardı orası için izin istemek üzere AVM'nin yöneticisine gidildi ancak yerinde yoktu.Daha sonra hemen onun yanında yeni faaliyete giren ESKİŞEHİRSPOR Akaryakıt İstasyonu'nda bir abimizle görüşüldü.Kendisi için bir sakınca olmayacağını söyledi ancak o da petrolün yanındaki AVM'nin boş alanın daha uygun olduğunu ve orayla görüşülmesi gerektiğini söyledi.Öğle saatlerinde şeritlerin açılmasını kolaylaştıracak elektrik borularını ve ip yerine kullanacağımız kelepçeleri temin ettik.Pazartesi günü geç saatlerde kumaşlar elimize ulaştı.İstanbul'dan kumaşları getiren nakliye şirketinin gecikmesinden dolayı bir günümüz heba olmuştu.
Salı günü top halinde gelen beyaz ve siyah kumaşların ve yine bir bütün halinde alınan elektrik borularının kesimimine başlandı. Kesim işlemlerinin bitmesiyle birlikte sanayiye doğru yol aldık boruları kumaşlara sabitletmek amacıyla.İlk gittiğimiz brandacı çok yüksek bir ücret talep edince başka yerlere gittik.Birçoğu iş zor geldiği için yapmak istemedi.En son gittiğimiz yerde de yapılamayacağını anlayınca boruları kumaşa sabitlemekten vaz geçtik.Bunun yerine kuşgözü açmaya karar verdik.Brandacıda işler yoğundu bunu da yapamayacaklardı ancak fazla zamanımız olmadığından göstermeleri halinde kendimiz yapabileceğimizi söyledik.Sağolsun şirketin patronu bize güzelce anlattı ve beyaz şeritlerin bu işlemlerini bitirdik.Çizimi yapılacak olan beyaz şeritleri alarak TİLİA CİTY AVM'ne gittik.Yöneticisiyle görüştük ve boş açık alanı kullanmamızın sakıncası olmadığını söyledi.
Çarşamba günü çizimleri yapmak üzere mekana gittik ancak hava kötüydü ve açık alanda çalışmamız imkansızdı.AVM yöneticisi ile konuşmaya giderken iç kısımlarda sinema salonu olarak kullanılacak inşaat halindeki kapalı alanları gördük.Durumu izah ettik ve AVM içersindeki kapalı alanda çalışmak için izin istedik.Kendisi de hiçbir şekilde zorluk çıkarmadan izin verdi.26 adet 1.60 metreye 22 metreden oluşan şeritlerin üzerinde çizimlerine başlandı.Çizimlerin bitmesiyle bir adet şerit üzerinde,boya denemesi yapıldı.
Perşembe günü boyama işlemleri başladı ve gündüz 9-10 gibi başlayan çalışmalar 22.00'a kadar sürdü.Bu sürede ilk boyama gününde 10 şeridin boyamasını tamamlamıştık.
Cuma günü boyama işlemlerine devam edildi ve gittikçe elimizin alışmasıyla 16 şerit boyandı,günün sonunda boyama işlemleri bitmiş duruma geldi.
Cumartesi günü kurumuş durumda bekleyen kumaşlar toplanmaya başlandı.Mekan batmasın diye kullandığımız gazeteler kumaşa yapışarak oldukça zorluk yaşattı bizlere.Bu işlemle birlikte çizim ve boyama işlemlerini gerçekleştirdiğimiz mekanın temizliğini de yaptık.Elimize sonradan ulaşan kırmızı renkteki kumaşın kesimlerini de bu işlemlerle yürüttük.Bu kumaşın da kesim işlemi de bittikten sonra tekrar brandacıya gittik.Salı gününden kalan siyah şeritlerle,bugün götürdüğümüz kırmızı şeritlerin kuşgözü açma işlemi yapılacaktı.Gittiğimizde bir sürprizle karşılaştık.Salı günü orada bıraktığımız şeritlerin kuşgözleri yapılmıştı.Çok sıcak bir ortamda,kalan şeritlerin işlemleri de bitirildi.Son olarak şeritleri açık tribüne sabitlemek için stada gittik ve büyük bir sürprizle karşılaştık.Koreografide kullanılacak olan kırmızı renkteki binlerce fon kartonu yerinde yoktu.Staddaki bir abimiz 23 Nisan törenlerinde öğretmenlerin bunları çocuklara verdiğini söyledi.Herşey bitti,şov hazır derken böyle bir sıkıntıyla karşılaşmamız oldukça stres yarattı.Bir şekilde arayışlar sonucunda kartonlar temin edildi,şeritler yerine asıldı maç günü beklenmeye başlandı.
Pazar günü de stadda kartonların dağıtımına başladık.Tam bu esnada kapılar açılmış,tribünler dolmaya başlamıştı.Dolduktan sonra dağıtmanın daha sağlıklı olacağını düşünerek beklemeye geçtik.Açık tribünün üst kısmındaki şeritlerin başlarına görevlendirdiğimiz renkdaşlarımız geçti.Şov vaktine az bir vakit kalmıştı ve kartonları dağıtmaya başladık.Futbolcuların soyunma odasına girmesiyle kapalı tribünden gelen komut ile ilk olarak Siyah-Kırmızı şeritler ardından ''SEVDAN BİR ATEŞ'' yazısını ortaya çıkaracak olan beyaz şeritlerle birlikte,açık tribünün alt kısmındaki kırmızı fon kartonları kaldırılmaya başlandı.Şov esnasında,koreografinin olup olmadığı konusunda pek fazla bilgi sahibi olamadık ancak şov bitip alt tarafta birbirimizle konuştuğumuzda,kapalıdan arayanların süper olarak nitelendirdiğini duymak o ana kadar olan bütün yorgunluğumuzun bir anda bitmesini sağladı.
Eve gittiğimizde de interaktif ortamdaki bütün olumlu tepkiler ve LigTV'nin sitesindeki görüntüleri izlediğimizdeyse tarifi imkansız duygular yaşadık.